Duyguları ifade etmeyi, kişinin içsel duygu durumlarını başkalarına iletebilmek için yüz, ses ve beden hareketlerini kullanma biçimleri olarak tanımlayabiliriz. Kişilerin duygularını anlayabilmesi ve bu duyguları sözcüklere dökebilmesi çevresiyle uyumlu bir biçimde yaşayabilmesi adına önemlidir. Duygular, insan işleyişinin evrimsel olarak seçilmiş temel bir yönüdür. Kişinin ne hissettiğinin, hangi duygular içinde olduğunun farkında olabilmesi, yaşadığı stresle başa çıkabilmesinde ve tatmin olduğu sosyal bir hayat yaşayabilmesinde kişiye yardımcı olacaktır. Örneğin; romantik bir ilişki yaşayabileceğim potansiyel bir partnerle tanıştığım için kalbimin çarptığını anlarsam, o kişiye kur yapmaya başlayabilirim veya bebeğim ağladığında bebeğime bakmak için müsait olmadığım zaman kendimi suçlu hissettiğimi fark edersem, bu durumu bebeğime daha uygun bir bakım verebilmek için bir ipucu olarak algılayabilirim. Buna ek olarak, kişinin karşısındakinin ne hissettiğini bilmesi ve ne hissettiğini söylemesi kişiler arasındaki etkileşimi de arttıracaktır.
Kişiler kendi duyguları hakkında konuştukları zaman duygularını daha kolay anlamlandırır. Ancak, duyguların belli edilmeyip, ifade edilmemesi durumunda hem ruhsal hem de fizyolojik pek çok probleme açık bir duruma gelinir.
İnsanlar duygularının etkilerinden ayrıştırılamaz. Üzüntü, endişe, mutluluk gibi duygular biz farkında olmasak dahi hayata olan bakış açımızı, çevremizle ilişkimizi, moralimizi ve performansımızı etkiler. Duyguları ifade biçimi kişiden kişiye farklılaşabilir. Ancak duygular, kültür, inanç, değer, düşünce bakımından kişiler arası farklılıklar gösterseler de, duygular evrenseldir ve tüm insanlarda aynıdır. Duyguların ifade edilmesi, kişinin iletişim kurduğu bireyin onu daha iyi anlayabilmesine, kendini onun yerine koyabilmesine, birtakım davranışlarının değiştirilmesine yönelik istek uyandırmasına olanak sağlar.
Uzman Klinik Psikolog Kübra Kurtuluş
Duyguları ifade etmeyi, kişinin içsel duygu durumlarını başkalarına iletebilmek için yüz, ses ve beden hareketlerini kullanma
Weshcler Çocuklar için Zeka Ölçeği-IV (WISC-IV) bireysel olarak uygulanan ve 6 yaş 0 ay ile 16 yaş 11 ay yaş aralığındaki
Duygularımız, bizlerin ihtiyaçlarımızı, amaçlarımızı, hayatta kalabilmemizi ve çevremizle uyumlanabilmemiz için olaylar
Yaşam boyu hayatımızda yer edinen insanların, onlarla kurulan ilişkilerin, anıların, mekanların kaybedilmesi ‘’var olmak’’
Moving into a different country is thriving, adventurous and exciting at first. But some of us struggle after a while, because we lose or have limi
Stres, günlük hayatımızın bir parçasıdır ve farklı seviyelerde etkileri olabilir. Fiziksel, zihinsel
Hepimiz, hayatımızın belli dönemlerinde bazı engelleri aşabilmek ile ilgili kaygı yaşamışızdır. Öğrencilik y
Deprem Korkuları ve Yüzleşme Üzerine
Deprem korkuları, özellikle deprem riski yüksek olan bölgelerde yaşayan ins
Varoluşçu Psikoterapi, temelinde birçok felsefi yaklaşımı barındıran, çağdaş yaşamı